Araştırma: 20-30 sene içerisinde böceklerin yüzde 40’ı yok olabilir

222
Arastirma

Son dönemde yapılan bilimsel bir araştırma, dünyada bulunan böcek türlerinin yüzde 40’ının önümüzdeki 20-30 sene içerisinde yok olabileceğini ortaya koyuyor.

Bir milyonu aşkın bilim insanı tarafından kullanılan ve bünyesinde 250 bini aşkın bilimsel makale barındıran ScienceDirect platformu, dünyayı ve canlı ekosistemlerini tehlikeye sokan 73 tarihi raporu inceleyerek yeni bulgulara ulaştı.

Buna göre karasal yaşam döngüsünde kelebek, arı ve uğur böceği gibi pul kanatlı, zar kanatlı ve kın kanatlı böceklerin sayılarının, iklim değişikliği, patojen mikroplar, tarım ilaçları, çevre kirliliği ve şehirleşme gibi birçok nedenden ötürü büyük oranda azaldığı belirtildi.

Bunun yanında denizde yaşayan dört büyük canlı türünün tehlikede olduğu ve bu türlerin büyük bir bölümünün yok olduğu belirtildi.

Zirai ilaçlar, kimyasallar ve iklim değişikliği ana etken

Dünya üzerinde en çok türe sahip canlılar grubunu uğur böceği gibi kın kanatlılar oluşturuyor. Bu böcekler 400 bini aşkın türe sahip. Biyolojik mücadelede etkin rol oynayan böceklerin sayısının giderek azalmasındaki en büyük etkenin ise yoğun olarak kullanılan tarım ilaçları olduğu belirlendi.

Kimyasal atıkların doğaya karışması, bazı canlı türlerinin aşırı üreyip belli bölgeleri istila etmesi ve iklim değişikliği gibi sebepler, böcek türlerinin yok olmasında diğer büyük etkenler arasında yer alıyor.

Dünyanın her bölgesi risk altında

Bilim insanları yok olan böcek türlerinin sadece belli bölgelerde görülmediğini, dünya üzerindeki sayılarının genel olarak hızlı bir şekilde düştüğünü ifade ediyor. Az sayıdaki belirli böcek türlerinde artış görüldüğü araştırma sonuçları arasında dikkat çeken unsurlar olarak yer alıyor.

Böcek türlerinin hızla yok olması özellikle tropikal iklime sahip bölgeleri daha fazla etkiliyor. Daha soğuk bölgeler ve ılıman iklime sahip yerlerin dağlık alanlarında bu etki daha az görülüyor. Araştırmacılar, şu anda devam etmekte olan suni gübre kullanımı, zirai ilaçlar ve tarım endüstrisinde alışılagelmiş uygulamaların bir an önce değişmesi gerektiğini, aksi taktirde doğanın kendisini yenileyebilmesi için fazla vaktin kalmayacağını söylüyor.

Bilim insanları bunun yanında okyanus ve karasal bölgelerde oluşan kirliliğin sonlandırılması için yeni teknolojilere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.